Herkese selamlar,
Bir hafta sonunu Eskişehir’de değerlendirelim dedik. Hafta sonları yürüyüşümüzün ortalama 8-9 kilometrelere kadar ulaştığı 2 arkadaşımla çıktık yolculuğa. Tabi yürüyüş kavramını bazen biraz abartıyoruz. Planımıza 14 gün önceden yüksek hızlı tren için bilet alarak başladık. Son 3 gün kala da otel ayarladık.Gitmeden birkaç gezi planı, yemek yiyecek yerler, fotoğraf çekilecek yerler gibi araştırmalar sonrası yola koyulduk.
Tabi öncelikle yüksek hızlı trene ulaşmak gerek. Bunun için Avrupa yakasından metrobüs, metro ve tabana kuvvet üçlüsünü kullandık. Kadıköy-Kartal metrosunda Pendik durağında indikten sonra 15 dakikalık yürüme mesafesi bulunuyor. Hızlı tren dakik, saati gelir gelmez kalkıyor. Uçak kadar çok meşaketli bir süreç olmasa da 15-20 dk önceden oradan olmanız iyi olur.
Yüksek hızlı tren dediğime bakmayın sürekli hızlı gitmiyor. 50-60 km hızla gittiği alanlar fazla. Ancak 250 km’yi geçtiği yollar da var. Sanırım yollarda bir çalışma mevcut, yavaş gittiği alanlar kısalır. Bu sayede daha hızlı bir ulaşım sağlanmış olur. Belirtmeliyim ki güzel bir yolculuk oldu. Otobüse göre treni tercih ederim. Hem rahat, istediğin zaman kalk. Kafeteryaya git, lavaboya git. Bu yüzden hem seferlerin artması hem de tüm illere yayılması dileğiyle.
Öncelikli olarak Haydarpaşa’ya kadar uzatılması iyi olur.
Yaklaşık olarak 2.30 saatlik yol sonucunda Eskişehir Garına ulaştık. Öncelikle otele gittik. SRF Otel. Bizim için sadece uyuyacak yer olsun yeter kıvamında düşündüğümüz için çok sorgulamadık. Ancak orta halli bir otel diyebiliriz. Kahvaltı dahildi, çok da düşünmeden kaldık.
Hemen gezmeye koyulduk. Odunpazarı Evleri.. Aman Allah’ım bu ne kalabalık. Sanırsınız Eminönü çarşısındasınız. Bir yandan turlar, bir yandan okul gezileri..
Oldukça kalabalığın içinden geçerek Atlıhan çarşısına ulaştım. Birçok yerde hediyelik eşyalar satan yerler mevcut.

Lületaşı; dünyada sadece Eskişehir’de çıktığı söyleniyor. Tabi bu kadar gelmişken magnet, lületaşı yüzük,kolye hediye almadan gidilmez.
Buradan çıkıp ilerlediğimizde meşhur Met Helvacılara ulaşıyoruz. Birkaç dükkanın önünde hemen size ikramlar başlıyor. Cevizli Haşhaşlı olan Met Helva güzel tavsiye edilir.
Yolun devamındaki yokuştan devam ettiğimizde Şelalepark’a ulaşıyoruz. Yaklaşık 15-20 dakikalık mesafede. Tüm Eskişehir’i tepeden izleyebileceğiniz, güzel manzaralı mekan.

Burada restoranlar mevcut. Haliyle karnımız acıkmıştı. Meşhur balaban köftesini burada denemek nasipmiş diyerek siparişimizi verdik. Sitelerde düşük puan alsa da bir hayli güzel geldi. İskenderin köfteli hali. Hazır fast food tarzı iskenderciler yanında halt etmiş 🙂 Balaban favorim.
Yürümeye devam! Geri dönerek, tekrar Odunpazar Evlerinden geçerek fotoğraflar çekmeye devam ediyoruz.
Porsuk çayında gez, kenarlarında otur ve dinlen. Geçen tekneleri ve gondolları izle 🙂 Çekirdek, meyve suyu, dondurma al kenarlarda otur.

Yakındaki kafelerde tavla oyna, çay iç.
İstiklal caddesine benzeyen bir yolu var. Metroda geçiyor. Hatta yolun sonunda Çemberlitaşa geldik sandım. Benzer bir yapı var.
Çibörek yemeden olmaz dedik Papağan dediler. Ancak 2.gün Sazova’da yediğimiz çibörek daha lezzetli ve daha uygundu.
Oldukça hareketli bir öğrenci kenti.
Epey bir yorucu günden sonra otelde dinlenmeye koyulduk.
2. Gün
Ertesi gün Sazova Parkına gittik. Minübüsle 2.50 TL. Giriş ücretsiz.
İçeride Hayvanat Bahçesi, Masal Şatosu, Uzay Evi, Korsan Gemisi ve Sazova Parkı Akvaryumu bulunuyor.
Hayvanat Bahçesi giriş yetişkin için 10 TL.
Detaylı gezerseniz 1 gününüzü burada harcarsınız. Biz biraz hızlı hareket ettik malum akşam geri dönüş trenimiz var.
Hayvanat bahçesi civarında oldukça fazla polen var. Alerjiden kaynaklı epey zorlansak da gezmeyi başardık.
Akvaryumu gezip yolumuza devam ettik.
Masal Şatosuna geldik. Epey bir giriş sırası olduğundan hiç giriş yapmaya yeltenmedik.

Masal Şatosundaki Kuleler:
Birkaç fotoğraf karesi alarak; Kırım Çibörekçisinde dinlenme molası verdik. Oldukça lezzetliydi.
Artık geri dönüş yolu. Merkeze dönerek Porsuk Çayı kenarında dinlendik, Rumeli Çikolatacısında Kahvemizi içerek tren istasyonunda beklemeye koyulduk.
Genel anlamda güzel bir hafta sonuydu. Öğrenciler, turlar ve zaman kıstası dolayısıyla planımızda olan bazı müzeler vs. gezemesekte iyi değerlendirdik.
Yeni maceralarda görüşmek üzere 😉
