Herkese merhabalar,
Dünya olarak Covid-19 salgınıyla mücadele ettiğimiz bu dönemde birçok kişinin çalışma şekli, bakış açısı, eğitim süreçleri gibi farklı konularda gelişim ve değişim sürecine geçildi. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim gibi konular daha sıkı olarak konuşulmaya başlandı.
Evlerde olmaya çalıştığımız, kendimizi izole etmeye çalıştığımız bu süreçte iş dışında mümkün olduğunca moralimizi yükseltebilecek şeylere odaklanmaya çalışıyorum.
Tabi ki bu süreç içerisindeki en önemli kahramanlarımız sağlık çalışanlarımıza teşekkür etmeden geçmek olmaz..
Doktorlar, hemşireler, eczaneler, hasta bakıcılar vs… (hastanede çalışan herkes) Yine bu süreç içerisinde gıda ihtiyacımızı karşılayan birçok market ve market çalışanları, kuryeler..
Uzaktan- yakından bu sürece destek olan herkese minnettarım. Allah hepimizin yardımcısı olsun. En kısa sürede bu süreci atlatmak dileğiyle.
Bu süreçte moralimizi olabildiğince yüksek tutmaya çalışmak, umutlu olmak gerek. Bağışıklık sistemimizin de güçlü olması gerekiyor.
Ancak benim bugün bahsedeceklerim bu süreç içerisinde evlerde daha fazla kalmamız, temizliğe daha fazla önem gösterdiğimiz ve daha fazla farkındalık oluşmasına inandığım bu dönemde SU konusuna dikkat çekmektir.
Herkesin ellerini günde birçok kez yıkadığı, kolonyayla, ıslak mendille, dezenfektanlarla gezdiği bir dönemdeyiz.
Su Savaşları..
İstanbul.. Dünyanın hayran olduğu şehir..
Adına şiirler, aşklar yaşanmış şehir..
İstanbul tarih boyunca su sorunuyla birçok kez karşı karşıya kalmış. Roma döneminden itibaren çeşitli sarnıç ve kemerler inşa edilmiş.
Bunların en meşhurlarından biri Bozdoğan Kemeri olarak da bilinen Valens Su Kemeri.
İstanbul’un fethinden sonra yine İstanbul için su önemli bir konu olmuş.
Tabi burada İstanbul’da birçok noktada sayısız eser bırakan Mimar Sinan’ı anmadan geçmek olmaz. Hem İstanbul’un suyla buluşmasını için çözümler sunmuş hem de çeşmeler, hamamlar, camiler, medreseler, türbeler, köprüler, bentler, kemerler gibi birçok eser bırakmıştır.
İstanbul’un belki de en güzel caddesi İstiklal Caddesi. Beyoğlu- Taksim denince İstiklal caddesi, eğlence mekanları akla gelir. Taksim ismi; maksemde toplanan suların farklı semtlere buradan taksim edilmesinden gelmektedir.
Amaç:
Amacım paylaşılmış olan bir su farkındalığına dikkat çekmek. Benim de küçük de olsa bu yazıyı blogumda paylaşarak bir nebze katkıda bulunabilmek.
Bu konuda çok güzel bir farkındalık çalışması yapılmış. 25 Litre isimli Belgesel gelecekte oluşabilecek bir su kıtlığına karşı günümüzde bu karanlık tabloyu değiştirmenin yollarını benim de şarkılarını çok sevdiğim Gökhan Özoğuz rehberliğinde arıyor.
Gelecekte oluşabilecek su sıkıntısını, karşılaşabileceğimiz olası olayları anlatan bir belgesel. Allah korusun, her gün sadece 25 litre su ile yaşamak zorunda olduğunuzu düşünün. Gerçekten etkileyici ve zor.
Bir büyüğünüze su verdiğinizde size “Su gibi uzun ömrün olsun” diye söylerler. Bu sözü devam ettirmek, suyun ömrünün tükenmemesi ve gelecekte sıkıntı yaşamamak adına tedbirli ve bilinçli su tüketmek gerek.
Bir kişinin ortalama tükettiği su miktarına su ayak izi denir. Su ayak izinizi hesaplayarak, Türkiye’nin 2030 yılında su sorunu yaşamaması için neler yapabileceğinizi dikkat çekmek için belgeseli izlemenizi tavsiye ederim.
Bunlardan en önemlileri; musluğu açık bırakmamak, diş fırçalarken, traş olurken suyu açık bırakmamak, gereksiz yere sifon çekmemek, su kaçaklarını önlemek, su kaçaklarını engellemek gibi.
Ayak izinizi de buradan hesaplayabilirsiniz.
Buradan bu farkındalıkta görev alan sanatçılar Gökhan Özooğuz ve Özge Özpirinçi’yi ve böyle güzel belgeseli oluşturan National Geographic Turkiye’yi tebrik ederim. Sanatçıların bu tarz sosyal farkındalık oluşturmaları çok güzel.
Gelecekte oluşabilecek su kıtlığı olmadan ve Su varken Suyu koruyabilmek..
Bir gün Peygamberimiz (SAV), sahabîlerden birinin abdest alırken suyu israf ettiğini görür. “Bu israf nedir?” diye sorar. Bunun üzerine sahabî, “Abdestte israf olur mu?” diye karşılık verir. Peygamberimiz: “Evet, akan bir nehrin kenarında bile olsan, normal bir miktarın üzerinde su kullanman israf olur.” buyurur.
Hepimiz geleceğimiz için bu konuda tedbirli, bilinçli ve tasarruflu olmalıyız.
Umarım su konusunda bilinçli yaşayarak önümüzdeki yıllarda böyle bir sorunla karşılaşmayız.
Sizler de bu bilinci oluşturmak adına paylaşım yapabilirsiniz.
Hepinize sağlıklı günler.
Kaynaklar:
https://www.skylife.com/tr/2019-11-s/istanbul-su-mirasi
https://www.academia.edu/35644112/M%C4%B0MAR_S%C4%B0NAN_ve_SU